Afgan mülteciler ABD sınırına varmak için 11 ülke ve ‘geçilemez’ denen yolları katediyor

Meksika sınır kenti Tijuana, ABD’ye sığınma umuduyla bölgede yoğunlaşan göçmen akını nedeniyle uzun süredir insani bir krizin merkezinde yer alıyor.

Geçmişte göçmenlerin çoğu Latin Amerika’dan geliyordu, ancak bugün birçoğu daha uzak bölgelerden geliyor, bunlara Afrika ve Asya ülkeleri de dahil.

ABD sınırından bir taş atımı uzaklıkta ve Tijuana’nın genelev mahallesinin çok yakınında bulunan Afgan aileler, türünün ilk örneği olan ve yalnızca Müslümanlara özel bir sığınma evinde kendilerini güvende hissettiklerini söylüyor.

Ancak buraya ulaşmak için 11 ülkeyi kat ederek yaptıkları yolculuğun yarattığı travmadan olsa gerek, çok uzaklara gitmekten korkuyorlar.

İki yıldan fazla bir süre önce Taliban’ın kontrolü ele geçirmesinin ardından çaresizce ABD’ye ulaşmaya çalışan bu kişiler, Afganistan’da bir gelecekleri olmadığını, ABD’nin müttefikleriyle birlikte çalışmalarının onları hedef haline getirdiğini söylüyor.

Bu nedenle Afganistan’dan kaçtılar, İran ve Pakistan’da aylarca beklediler.

Brezilya’ya uçtular ve ardından Panama’nın tehlikeli Darien Geçidi’ni yürüyerek geçtiler ve burada soyuldular ve saldırıya uğradılar.

Shukriah, gözyaşları içinde, bir grup Afgan’ın (erkek ve kadın birlikte) para saklayıp saklamadıklarını anlamak için maskeli ve silahlı kişiler tarafından çırılçıplak soyunmaya zorlandıklarını söylüyor.

Eski bir gazeteci, gözü morarmış dokuz yaşındaki kızının telefonundaki fotoğraflarını gösteriyor. Bu kişilerin gruptan daha fazla para koparana kadar çocuklarını yumruklayıp dövdüğünü anlatıyor.

Çocukları yakınlarda oynarken “Bu konuda konuşmak çok zor” diyor.

Albergue Assabil/Mesquita Taybah sığınma evindeki gürültülü ve hayat dolu; küçük çocuklar oyun oynuyor ve mutfak kimyon ve zerdeçallı pilav, et ve fasulye pişiren erkeklerle dolu.

Çocukların bir futbol topu var ama koşacak yerleri yok, küçük bir avluda topu ileri geri atıyorlar. ABD Afganistan’ı terk ettiğinden ve Taliban yönetimi ele aldığından beri okula gitmiyorlar.

Çaresizce ABD’de hayatlarına yeniden başlamayı bekliyorlar, o da nasıl sığınma talebinde bulunacaklarını bulabilirlerse.

Bazıları Amerikalı yetkililerden randevu almak için iki aydan fazladır bekliyor.

Yasa dışı yollardan geçmenin daha iyi bir seçenek olup olmadığını düşünüyorlar. Başkalarının sınır duvarındaki boşluklardan geçip, işlemlerinin hızla yapıldığını duymuşlar. Ama doğru olanı yapmak istiyorlar.

ABD tarafından finanse edilen Kabil’deki Amerikan Üniversitesi’nde öğrenci olan Sofia, “Geride bırakıldık” diyor.

Sığınma evindeki diğerleri gibi Sofia da, ABD’ye alınma şansını azaltabileceği veya Afganistan’da geride bıraktığı ailesi üzerinde olumsuz sonuçlar doğuracağı korkusuyla gerçek adının kullanılmasını istemiyor.

Afganistan 2021’de Taliban’ın eline geçtiğinde binlerce Afgan, Kabil’deki havalimanına akın etti ve ellerindeki belgelerle ABD destekli hükümetle birlikte çalıştıklarını kanıtlamaya çalıştı.

Çaresizce ABD’ye giden bir tahliye uçağına binmeye çalıştılar.

Sofia, ABD büyükelçiliğinin kendisini tahliye etmeyi teklif ettiğini söyledi. Ancak o kaos arasında kalabalıkları aşıp havalimanına varmayı başaramamış.

Bunun yerine önce İran’a, ardından da Pakistan’a gitmiş; burada ABD’li yetkililer kendisine göç etmek için evrak hazırlaması gerektiğini söylemiş.

Sekiz ay geçmesine rağmen herhangi bir dönüş olmamış, bu yüzden ailesi ve arkadaşıyla birlikte Brezilya’ya uçmuş ve yürüyerek, otobüsle, tekneyle ve taksiyle Latin Amerika boyunca yapacağı yolculuk başlamış.

Sofia, Shukriah ile seyahat etmemiş ama konuştuğumuz diğer göçmenler gibi o da Panama ile Kolombiya arasındaki Darien Geçidi’nde soyulmuş.

Pek çok kişi onları Panama’dan geçirmeleri için kaçakçılara para ödüyor; orada bu iş hızla gelişen bir sektör haline geldi.

Ancak Afganlar, Darien Geçidi’ni geçmek için sosyal medyanın talimatlarına güvendi, yani mavi işaretleri takip etti ve tehlikeyi belirten kırmızı işaretlerden kaçındı.

Kalabalığı takip ettiler: Çin’den, Hindistan’dan, Pakistan’dan, Kamerun’dan binlerce insan. Artık rekor sayıda göçmen, bir zamanlar geçilmez olduğu düşünülen yoğun ormanlık alandan geçiyor.

Burayı “çok tehlikeli” olarak nitelendiren Sofia, bilseydi asla bu şekilde seyahat etmeyeceğini söylüyor.

Geceleri vahşi hayvanların seslerini duyduklarını ve dehşete düştüklerini kaydediyor. Gündüzleri ise şiddetli yağmur yağdığını, nehrin taştığını ve çoğu zaman çocukları ve sahip oldukları her şeyi taşıyarak dağlara tırmanmak zorunda kaldıklarını söylüyor.

Silahlı kişiler paralarını ve mücevherlerini çalmış. Yılan ısırığıyla ölmekten de korkmuşlar.

Sofia, onlarla birlikte seyahat eden bir kişinin nehri geçmeye çalışırken boğulduğunu söyledi. Kadınların tecavüze uğradığına dair hikayeler duydu.

Sofia, nehirde kopmuş halde iki el ve yol boyunca sayısız ceset gördüğünü söylüyor.

“Ağlıyorduk” diyor ve devam ediyor:

“Bu insanlara ne oldu? Belki sel nedeniyle öldüler, belki hayvanlar saldırdı ya da silahlı kişiler tarafından vuruldular. Kimse bilmiyor.”

Artık sığınma evinin dışına adım attıklarında ABD’yi görebiliyorlar. Sadece birkaç yüz adım sonra sınırdaki duvara dokunabiliyorlar. Ama başlarına gelen her şeye rağmen, beklemenin işkence olduğunu söylüyorlar.

ABD’ye sığınma talebinde bulunmak için göçmenlerin CBP One adlı uygulamayı kullanarak ABD Gümrük ve Sınır Muhafaza Servisi’nden randevu almaları bekleniyor.

Uygulamanın sığınma sürecini basitleştirmesi gerekiyordu ancak bu olmadı.

Göçmenler ve insan hakları grupları uygulamanın düzgün çalışmadığını ve işe yaramadığını, bunun sonucunda da savunmasız insanların randevu almak için aylarca Meksika’da sıkışıp kaldığını söylüyor.

Tijuana’nın sığınma evleri aynı şeyi bekleyen insanlarla dolu. On yıl önce Asya ya da Afrika’dan göçmenler nadiren gelirdi, ancak şimdi tüm dünya ABD’nin güneyindeki sınır kasabalarına akın ediyor.

Latina Müslüman Vakfı 2022’de, artan sayıdaki Müslüman göçmenin ihtiyacını karşılamak için, helal gıdanın sağlandığı, ibadet imkanının tanındığı ve kadın ve erkekler için ayrı yatakhanelerin olduğu bu sığınağı açtı.

Doğrudan ya da dolaylı olarak ABD için çalışan Afganlar, Afganistan’a sınır dışı edilmeleri halinde ölüm veya hapis riskiyle karşı karşıyalar. Fakat ABD’ye tahliye edilen Afganlar bile belirsizlikler yaşıyorlar.

Biden yönetimi bu yılın başlarında onlara geçici vize sağladı, ancak birçoğu gelecekteki konumları konusunda belirsizlik içinde yaşamaya devam ediyor.

Ve yakında sığınma başvurusunda bulunmak daha da zor bir hale gelebilir.

Kongre’deki bazı Cumhuriyetçiler, Biden yönetiminin sığınma talebinde bulunmayı zorlaştırmaması halinde, Ukrayna ve İsrail’e yapılması planlanan yardımları onaylamayacağını söylüyor.

Sofia iki aydır sığınma evinde bekliyor ve her gün randevu almaya çalışıyor.

“Beklemekten başka seçeneğim yok” diyor ve Taliban’ın onun “ABD müttefiki” olduğunu bildiği için Afganistan’a geri dönemeyeceğini söylüyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir